Şanlıurfa yıllardır değişim isteyen bir şehir… Ama Karaköprü’de son günlerde yaşananlar, “Biz nereye gidiyoruz?” sorusunu tokat gibi yüzümüze çarpıyor.
Bir belediye başkanının ağzından çıkan “kulak kesme” ifadesi…
Evet, yanlış duymadınız: 2025 Türkiye’sinde, Şanlıurfa’nın en modern ilçesi denilen Karaköprü’de belediye başkanlığı koltuğunda oturan kişi “kulak kesmekten” bahsediyor.
Bu şehir orta çağda mı yaşıyor?
Karaköprü bir metropol ilçesi mi, yoksa otogar mafyalarının, “güç gösterisi” yapanların, korku üzerine siyaset kuranların alanı mı?
Üstelik işin daha da vahimi, tepki gelince belediyeden yapılan açıklama:
“Ben esnafa demedim, başkasına dedim.”

Yani mesele “kulak kesmek” değilmiş…
Kime dediğiymiş.
Bu mudur şehrin kaderini teslim ettiğiniz yönetim ciddiyeti?
Bu mudur halkın parasını, vergisini yöneten makamın ağırlığı?
Bir insan gerçekten “kulak kesmeyi” normalleştirecek kadar hoyratsa, bunu kime söylediğinin ne önemi kalır?
Bu zihniyet esnafa da tehdit eder, vatandaşa da, çalışanına da.
Karaköprü sokaklarında bugün konuşulan tek şey var:
“Biz belediye mi seçtik, aşiret kabadayıları mı?”
Halk soruyor ve haklı olarak soruyor:
* Kulak kesmek ne demek?
* Bu şehrin başkanı mafya ağzıyla mı konuşur?
* Modern, gelişen, yükselen denilen Karaköprü’de bu üslup nasıl kabul edilir?
* Belediyeyi aile şirketi gibi yönetip, ardından millete parmak sallamak hangi demokrasi anlayışının ürünüdür?
Şanlıurfa yıllardır kötü yönetimlerden, aşiret dilinden, kabadayı görüntüsünden bıktı.
Burası 2 milyonluk bir kent.
İnsanlar artık eşitlik, adalet, huzur ve saygın bir idare istiyor.
Ama bugün görüyoruz ki yönetenler, modernlikten en çok bahsettikleri ilçede bile **orta çağ anlayışını** hortlatmaktan çekinmiyor.
Ve sonra da yalan dolu bir açıklama ile işi geçiştirmeye çalışıyorlar.
“Ben esnafa demedim…”
Ne fark eder?
Bu zihniyet kime konuşursa konuşsun, bu şehri karartır.
Buradan açık söylemek gerekiyor:
Şanlıurfa kabadayı yönetimine mahkûm değil.
Karaköprü otogar ağzıyla idare edilemez.
Halk tehdit edilerek, korkutularak, sindirilerek yönetilemez.
Bu şehir daha önce çok yanlış gördü, çok hata yaşadı…
Ama artık uyanıyor.
Kimse “aşiret gölgelerine sığınıp”, makam gücüyle racon kesemez.
Eğer bir yönetici ağzından çıkanın ağırlığını taşıyamıyorsa, o makamda bir dakika bile durmamalı.
Karaköprü’nün kulak kesen değil,
kulak veren bir yönetime ihtiyacı var.
Evet, yanlış duymadınız.
Kulak kesmek.
Orta Çağ cezalandırma yöntemi.
Mafya dilinde tehdit aracı.
Aşiret düzeninde korkutma taktiği.
Peki bunu kim söylüyor?
Bir mahalle kabadayısı mı?
Bir otogar çetesi mi?
Hayır.
Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi.
Sonra ne oluyor?
Belediye çıkıp açıklama yapıyor:
“Esnafa söylemedim, başkasına dedim.”
Ne demek bu?
Yani birine söylemişsin?
Yani tehdidi inkâr etmiyorsun, sadece hedef değiştiriyorsun?
Bu mudur belediye yönetim anlayışı?
Bu mudur şeffaflık?
Bu mudur kamu ciddiyeti?
Bu şehir yıllardır aşiretçilikten, eş-dost belediyeciliğinden, adam kayırmadan yakınıyor.
Ve bugün geliyoruz:
Kendi belediyeni kendi A.Ş.’ne çevirip, bir yandan da mafyavari tehditler savuran bir başkan görüntüsü.
Soruyorum Sayın Çiftçi:
Siz kime benzemeye çalışıyorsunuz?
Karaköprü halkını mı temsil ediyorsunuz, yoksa sokak raconunu mu?
Burası belediye mi, otogar mafyasının yazıhanesi mi?
Şanlıurfa’nın yıllardır değişmeyen yarası tam da bu:
Halk hizmet beklerken, yönetenler güç gösterisine soyunuyor.
Gençler istihdam isterken, belediyeler eş-dost doldurma merkezi oluyor.
Şeffaflık denince herkes susuyor, hesap sorulunca herkes saldırıyor.
Bir belediye başkanı, bırakın “kulak kesmeyi”, böyle bir kelimeyi ağzına bile alamaz.
Alıyorsa, o koltuğun saygınlığını taşıyamıyor demektir.
Bu şehir yıllardır sessiz kaldı diye hoyratlık normalleşti.
Ama artık kimse kusura bakmasın; hiçbir makam, hiçbir unvan, hiçbir oy oranı mafya diline hak kazandırmaz.
Karaköprü halkı hizmet ister.
Tehdit değil.
Korku değil.
Aşiretçilik değil.
Şeffaf, düzgün, adil yönetim ister.
Ve son söz:
Sayın Çiftçi, bir belediyenin kapısından giren en son şey “kulak kesme” tehdididir.
Eğer diliniz buysa, zihniyetiniz zaten ortadadır.
Bu şehir bu ayıbı hak etmiyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: